Saadet Partisi Yalova Merkez İlçe Başkanı Mehmet Mete, zalim Çin güçlerinin Doğu Türkistan'da gerçekleştirdiği zulümlere dair bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
 
Adaletin herkese lazım olduğunu ve vazgeçilmez insan haklarının başında geldiğini hatırlatan Saadet Partisi Yalova Merkez İlçe Başkanı Mehmet Mete sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Aralık ayı denildiği zaman akıllara “İnsan Hakları” gelmektedir ve insan hakları denildiğinde de yine akıllara; genelde dünyamızın ve özelde ülkemizin ihtiyaç duyduğu en hayati kavram olan ”ADALET” gelmektedir. Binlerce yılın bilgeliği bize şunu öğretti ki; adalet devletin temeli ve özüdür. Adaletten ve hukuktan saptığımız ölçüde kendimizi bir belirsizliğe ve karanlığa mahkûm ediyoruz demektir. Yetmiş yıldır Çin kontrolü altında bulunan ve Türkiye’nin iki buçuk katı büyüklükte yüz ölçümüne sahip olan Doğu Türkistan’da da Müslümanların durumu içler acısıdır.

Yeryüzünde huzur ve barış isteniyorsa, tüm mazlumların ve tüm mazlum coğrafyaların kurtuluşu isteniyorsa, mutlaka ama mutlaka tüm İslam ülkeleri, ABD, İngiltere, Avrupa Birliği ve İsrail güdümünden uzak politikalar üretmek zorundadır. ABD ile stratejik ortaklık hiçbir İslam ülkesine fayda getirmez. Dünyanın herhangi bir yerinde bir insanımızın haksızlığa uğramasını istemiyorsak bunun yolu D-8’in canlandırılmasından, D-60’ın ve D-160’ın kurulmasından geçer.”
 
Saadet Partisi Yalova Merkez İlçe Başkanı Mehmet Mete, Doğu Türkistan'da büyük bir trajedinin yaşandığı belirtti. 35 milyon Müslümanın yaşadığı Doğu Türkistan'da milyonlarca Müslümanın toplama kamplarında çeşitli işkencelere tabi tutulduğunu vurgulayan Mete, konuşmasının devamında şunları söyledi:
 
"Zalim Çin yönetiminin "Kardeş Aile Programı " adı altında her aileye bir Çinli erkek bulundurma zorunluluğu ile ailelerin namusu çiğnenmekte en temel hakları olan seyahat etme özgürlüğü ellerinden alınmaktadır. Adeta kardeşlerimiz kendi vatanlarında açık ceza evlerinde tutulmaktadır. Sokaklarda Çinli askerler elleri tetikte etrafa dehşet saçmaktadır.
 
Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. maddesindeki ''Her Çin vatandaşı dinî inanç ve hürriyete sahiptir. Devlet normal vatandaşların dini faaliyetlerini korur'' şartına rağmen, Çin idaresi tarafından Uygur Türklerinin İslam dinini öğrenme ve ibadet haklarına zorbalıkla kısıtlamalar getirilmiştir. Uygur gençleri arasında dinsizliğin yaygınlaştırılması için özel gayretler sarf edilmektedir. Kâğıt üzerinde devlet güvencesi altında olan din ve ibadet hürriyeti yöneticiler tarafından engellenmektedir.
 
Ailelerin çocuklara dinî eğitim vermeleri yasaktır. Hac ibadetine kısıtlamalar getirilmiştir. Hacca giden devlet memurlarının işine son verilmektedir. Nitekim okullara 200 metreden yakın olan camiler, Kur’an kursları, medreseler kapatılarak dinî kitaplar yakılmış, âlimler ve Uygur aydınları tutuklanarak öldürülmektedir.
 
Biz Saadet Partisi Yalova Merkez İlçe Başkanlığı olarak bu insanlık dramını lanetliyor ve *devlet yöneticilerini, zalim Çin yönetimine karşı net bir tavır sergilemeye davet ediyoruz.* Zalim Çin yönetimine karşı mücadele gösterenleri terörist ilan eden hükümetimize bir an önce bu yanlıştan dönmeleri için telkinde bulunuyoruz. Bugün bu zulme sessiz kalanlar şunu unutmasınlar ki zulüm ebedi olamaz, kötülük mutlaka hüsrana uğrayacaktır."