Türk kimya sektörünün öncüsü Ak-Kim, “Turkchem - Chem Show Eurasia 2016”da Ultrafiltrasyon Modülü’nü tanıttı.
Türk kimya sektörünün öncüsü Ak-Kim, Türkiye ve Avrasya’nın en geniş kapsamlı kimya platformu olan “Turkchem - Chem Show Eurasia 2016”da tüm iş kollarındaki geniş ürün yelpazesiyle birlikte, Ak-Kim mühendislerinin geliştirdiği Ultrafiltrasyon Modülü’nü tanıttı.
İki yılda bir düzenlenen ve her geçen yıl daha da etkin hale gelen 7. Uluslararası Kimya Sanayi Grup Fuarı “Turkchem- Chem Show Eurasia”, kimya sektörünü İstanbul Fuar Merkezi’nde bir araya getirdi. Yıllık 600 bin ton üretim kapasitesi ve 500’ü aşkın farklı kimyasal madde üretimiyle, Türk kimya sektörünün global oyuncusu durumundaki Ak-Kim de bu önemli buluşmada, temel kimyasallar, tekstil kimyasalları, kağıt-su kimyasalları ve yapı kimyasallarının da içinde olduğu tüm iş kollarındaki geniş ürün yelpazesiyle yer aldı.
Ak-Kim fuarda ayrıca, bünyesindeki mühendislerin geliştirdiği Ultrafiltrasyon Modülü’nü de tanıttı. Ultrafiltrasyon Modülü’nün 5 yıl süren uzun bir Ar-Ge sürecinin ardından hayata geçirildiğini vurgulayan Ak-Kim Genel Müdürü Onur Kipri, “Ak-Kim olarak, yüksek katma değerli Ultrafiltrasyon Modülü’nün üretimine başlamamızla faaliyet bölgemizde örneği olmayan bir noktaya ulaştık. Modülün üretimini Türkiye ve çevre ülkelerde sadece şirketimiz gerçekleştiriyor. Ultrafiltrasyon Modülü, nüfus artışı, şehirleşme ve sanayileşmeye bağlı olarak kullanılabilir ya da içilebilir temiz su kaynaklarının hızla azaldığı günümüzde; doğaya bırakılan atık suyun geri kazanımı yanında, sektörün gelişmesi açısından da oldukça önemli bir role sahip bulunuyor” dedi.
7. Uluslararası Kimya Sanayi Grup Fuarı’nda düzenlenen workshop’ta konuşan Ak-Kim Su Çözümleri Direktörü Dr. Alp Sarıoğlu ise Ak-Kim’in Su Çözümleri ve Ultrafiltrasyon Modülü ile ilgili bilgi verdi. Günümüz dünyasında artan gıda, enerji ve su ihtiyacının giderek daha çok konuşulmaya başlandığına dikkat çeken Sarıoğlu, “Su bundan sonraki savaşların sebebi olmaya aday. Temiz su kaynakları hızla tükeniyor. Gelecek yıllarda bunun sonuçlarını tüm dünya yaşayacak. WRI (Dünya Kaynaklar Enstitüsü) Ağustos 2015 raporuna göre 2040’ta su kıtlığı yaşayacak ülkeler sıralamasında ülkemiz 27. sırada yer alıyor. Etrafımızın denizlerle çevrili olması; dağlarımızın, ormanlarımızın, nehirlerimizin olması yeterli değil. Nüfus artışı, şehirleşme ve sanayileşmeye bağlı olarak kullanılabilir ya da içilebilir temiz su kaynakları azalıyor” diye konuştu.
Su tüketimi denildiğinde insanların aklına ilk olarak evde kullanılan suyun geldiğini vurgulayan Sarıoğlu, “Ama görmediğimiz şekilde tükettiğimiz suyun miktarı evimizde günlük kullandığımız suyun miktarından çok daha fazla. Örneğin bir kilo et üretmek için 15,5 ton, bir kilo peynir için 5 ton su, bir tişört için 4,5 ton, bir çift ayakkabı için 8 ton su tüketimi gerçekleştiriliyor. Ve kullanılmış su olduğu gibi doğaya geri bırakılıyor. 2014 verilerine göre tüm Türkiye’de 14,7 milyar metreküp suyu doğadan; genelde barajlar, göller, akarsular ve yeraltı kaynaklarından çekmiş bulunuyoruz. Ancak bu suyun 12,7 milyar metreküpünü hiçbir arıtma işlemine tabi tutmadan doğaya geri vermişiz. Yani aslında doğayı kirletmişiz. Bu şekilde devam edilirse ülkemizin ve dünyamızın hızla çölleşme riski var.
Bu riske karşı bugünden önlem alabilmek adına Ak-Kim- Akualys Ultrafiltrasyon Modülü’nü geliştirdik” dedi.
Bu haber 38 defa okunmuştur.