Yasiad başkanı Birol Önderoğlu " Dershanelerin kapatılmasına " sert tepki gösterdi. Önderoğlu Ortaçağ Derebeyi benzetmesi yaptı...
KANUN ZORUYLA İŞLETME KAPATMAYA
HAYIR!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, dershaneler ve okuma salonları ile ilgili hazırlamakta olduğu kanun taslağı, herkes gibi YASİAD Yönetimi olarak bizleri de endişelendirmektedir. Gelişmekte olan bir ülkeyiz, ülkemizde ekonomi hala kırılgan bir yapıya sahip. 2023 hedefi koyan hükümetin kalkınma hamleleri yaparken çok dikkatli ve stratejik davranması gerekmektedir. Gerek ülkemize sermaye çekmede, gerekse yerli yatırımcıyı cesaretlendirme adına hükümetten beklenti, güven ortamını oluşturmasıdır.
Ancak görülmektedir ki, hazırlanan bu taslak ile yatırımcı korkutulmakta ve güveni sarsılmaktadır. Tamamen serbest piyasa koşullarının oluşturduğu arz talep dengesi içinde açılan ve yine bu doğrultuda faaliyet gösteren dershane ve okuma salonlarının, çıkarılacak kanun zoruyla kapatılmak istenmesi bu ülkede yatırımın hala güven altında olmadığını göstermektedir. “Yapılanlar yapılacakların göstergesidir”, anlayışından hareketle yarın diğer özel teşebbüslerin birilerine rakip oluyor diye keyfi uygulamaların hedefi olmayacağı ne malumdur.
Anayasamızın 48. maddesinde “Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetlerine sahiptir. Özel teşebbüsler kurmak serbesttir” ifadesi yer almaktadır. Kanunlar Anayasa’ya aykırılık teşkil edemezler.
Demokratik hukuk devleti ilkesiyle çelişen bu uygulamadan dönülmesi gerektiğine inanıyoruz.
Özel teşebbüs olan dershane ve okuma salonları mevzuat açısından herhangi bir hukuki sorun oluşturmamaktadır. Hayatı ve serbest teşebbüsü güvence altına alan Anayasa’ya rağmen bu yasa Cumhuriyetimizin demokratik hukuk devleti ilkesine uymamaktadır. Buna rağmen ben yaptım oldu mantığı orta çağ Avrupa’sının Derebeyi yönetimine has bir anlayıştır. Bütün ülkeyi ilgilendiren bir konuda başta dershaneler olmak üzere, ilgili kişilerin de görüşleri alınarak yasaların hazırlanması gerektiğine inanıyoruz.
Hükümet, ülkemizin 2023’te dünyanın ilk on ekonomisi arasına girmesini hedef olarak koymuştur. Bu doğrultuda yeni girişimcilere ihtiyaç duyulmakta sürekli teşvikler yapılmaktadır. Bir taraftan yeni girişimciler oluşturmaya çalışılırken, maddi manevi katkıları sayılamayacak kadar çok olan girişimlerin kapısına hükümet marifetiyle kilit vurmak çelişkili bir durumdur.
Dershanelerde sadece 50 binden fazla öğretmen görev yapmakta olup, bu sayı diğer çalışanlarla 70 bini geçmektedir. Bu insanların eşleri ve çocuklarını da hesaba katarsanız bu rakam 300 bin kişiye ulaşacaktır. Ayrıca kantininden matbaasına, servisinden reklamcısına kadar bu sektörden yaklaşık 500 bin kişi ekmeğini kazanmaktadır. Bu haliyle sektör, devletten teşvik görüp ödüllendirileceği yerde maalesef cezalandırılıyor. Dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde görülmeyecek bir uygulamanın ülkemizde uygulanacak olması iş dünyası temsilcileri olarak bizleri üzmektedir.
Hiçbir işletme kanunen ve hukuken suç unsuru teşkil edecek faaliyette bulunmadığı sürece devlet eliyle yok edilmemelidir. Varlığını devam ettirebilmesini tamamen piyasa şartları belirlemelidir. Yapılan araştırmalarda bu kurumlara ne öğrenciden ne de velilerden şikayet gelmemekte, aksine kapatılacak olmasından büyük tedirginlik duyulmaktadır.
MESLEK LİSESİ, MEMLEKET MESELESİ
Ülkemizde işsizlik %10’lar seviyesindeyken, binlerce firma da işçi bulamamaktan şikayet etmektedir. Mesleki eğitimin durumunu gösteren bu tablo eğitim sistemindeki problemler yumağının sadece bir bölümüdür. “Meslek lisesi memleket meselesi” sloganlarıyla, kamuoyunda duyarlılık oluşturulmaya çalışılan ve ülkemiz ekonomisi için büyük önem taşıyan kalifiye eleman yetiştirilmesi konusunda bakanlık yetkililerinin taslaklar hazırlayıp iş dünyası ile paylaşmasını beklemekteyiz.
DERSHANELER FIRSAT EŞİTLİĞİ OLUŞTURUYOR
Dershaneler ülkemizdeki çarpık eğitim sistemi içinde bir nebze olsun fırsat eşitliği sağlamaktadır. Demokratik hukuk devletinde her vatandaşımız birinci sınıf olarak tanımlanmaktadır. Ancak devletimiz bazı imkansızlıklar sebebiyle her vatandaşına birinci sınıf hizmet sunamıyor. Eğitimde doğu ile batı arasında, hatta bir ilin kendi içindeki okullar arasında bile farklar bulunmaktadır. Ama bütün öğrenciler aynı sınava girmektedir. Yeterli eğitim alamayan öğrenciler, dershaneler ve okuma salonları sayesinde eksiklerini tamamlamaktadırlar. Bu açıdan dershaneler, eğitimde alternatif kurumlar değil tamamlayıcı unsurlardır.
Ağırlığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde olmak üzere ülkemizin tamamına yayılmış olan ve hamiyetperver işadamlarımız tarafından finanse edilen okuma salonlarında, maddi durumu iyi olmayan 750 bin gencimiz ücretsiz eğitim görmektedir. Maddi manevi değerlerle eğitim gören bu gençler ülkemizin gelecekte beyin gücünü oluşturacaktır. Bu topraklara ait değerleri özümsemiş, milletine hizmeti en büyük gayesi edinmiş bu gençlerle ülkemiz kalkınıp gelişecektir. ABD, İngiltere ve Fransa gibi gelişmiş ülkeler gençlerine, değerlerini öğretebilme adına böylesi kurumları oluşturmaya çalışırken, ülkemizde oluşmuş ve başarı ile işleyen bu kurumların kanun zoruyla kapatılmak istenmesinin izahı mümkün değildir.
YASİAD YÖNETİM KURULU ADINA
BİROL ÖNDEROĞLU
BAŞKAN
Bu haber 38 defa okunmuştur.