Sugören Köyü Muhtarlığının düzenlemiş olduğu birlik ve beraberlik gecesine Vali Muammer Erol, Belediye Başkanı Vefa Salman, Chp İl Başkanı Ertan Şener, İETT (İstanbul Elektrik Tramvay Ve Tünel İşletmeleri) Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hasan Özçelik, Yalova Belediyesi İmar Müdürü Ömür Bayar katıldı.

Yalova ve Sugören Köyü halkının katılımı ile gerçekleşen gecede Muhtar Musa Torala “ Birlik beraberlik kültür ve dayanışma amacıyla düzenledikleri gecenin temasının Sugören Köyü halkının Anadolu’dan Balkanlara gidiş ve 1923 Lozan Mübadelesi ile birlikte Balkanlardan Anadolu’ya geliş serüveni olduğunu belirtti.” 

Ardından söz alan Dr. Uğur İnan “Bir Göç Hikayesi Topolnik’ten Sugören’e” adı altında yaptığı sunumda Atalarının Anadolu’da ilk izlerine Mardin’de rastladıklarını, daha sonra Tokat’a yerleştiklerini, oradan Aydın’a gittiklerini, Yıldırım Beyazıt zamanında da Balkanlara gönderildiklerini belirtti.

1800’lü yılların ortalarından itibaren Osmanlı Devleti’nin Balkanlardaki hakimiyetini yitirmeye başlaması ile birlikte Balkanlardaki Türklerin Bulgar ve Yunan Devletlerinin ve çetelerinin Türklere büyük şiddet ve zulüm uyguladıklarını belirten İnan atalarının çeteler kurup kendilerini savunmak durumunda kaldıklarını ve büyük zorluklara göğüs germek zorunda kaldıklarını ifade etti.

Lozan Barış Anlaşması görüşmelerinde Yunanistan ve Osmanlı Devleti arasında anlaşmaya ek protokol olarak imzalanan “Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadele Anlaşması” ile birlikte 2 Mayıs’ta Selanik’ten yola çıkarak 17 Mayıs’ta Mersin Limanı’na vardıklarını Adana-Kayseri –Konya-Kütahya-Bursa üzerinden bugünkü yerleşmiş oldukları Sugören’e gelerek 9 Mayıs 1925’te ilk evin temelinin atılarak 93 hane ile Sugören Köyü’ne yerleşilmeye başlandığını belirtti. 

Bir yıl süren bu göç esnasında çocuk ve yaşlılardan bu zor yolculuğa dayanamayıp ölenler olduğunu, bir kısmının da yolculuk esnasında beğendikleri bölgelerde kalıp yerleştiğini aktardı.” Ardından söz alan Cengiz Dereli Sugören Köyü’ne yerleşen Bulgaristan Göçmenlerinin yolculuk serüvenini aktararak atalarının da benzer  sıkıntıları çektiklerini bunların anılarını yaşatmak ve gençliğin köklerini öğrenmesi amacıyla köye bir Göç Müzesinin kurulması gerektiğini belirtti.

Daha sonra Balkan ezgilerinin seslendirildi. Programın ikinci bölümünde Sala eşliğinde Sugören’de vefat edenlerin yansıtıldığı slayt gösteri si, Türk Halk Müziği ve sanat müziği dinletisi ve Sugören’in geleneksel yemeklerinin ikramı ile program sona erdi.