Yalova Devlet Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Mert Aşit'ten ramazana özel beslenme önerilerinde bulundu
Diyetisyen Mert Aşit "İnsanların beslenme alışkanlıkları ve tercih ettiği besinler dönemsel olarak değişebilir. Ramazan ayı da bu değişimlerin en belirgin olduğu dönemlerden biridir.
Ramazan ayında yapılan en önemli beslenme değişiklikleri arasında oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısını değiştirip üç ana öğün olan günlük beslenme düzeninin iki ana öğüne indirilmesi ve özellikle hamur işleri, tatlılar, kırmızı et, ekmek, pilav ve makarna tüketiminin artması yer almaktadır.
Dengeli beslenerek 'Ramazan ayında hiç diyet olur mu?' diyenlere yanıtım: Evet. Bir günde almanız gereken kalori ve besin öğelerini iftar ve sahura akıllı bir şekilde bölüştürerek sağlıklı bir şekilde kilo verebilirsiniz. Bunun için Ramazan'da sıkça yapılan beslenme hatalarından kaçınmalısınız.
Ramazan'da nelere dikkat etmelisiniz?
Ramazan ayında, oruç tutan kişilerin mide ve sindirim sistemi farklı çalışmaya başlar, bu nedenle yemek yerken birçok şeye dikkat etmek gerekir;
* Öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1-1,5 saat arayla olacak şekilde iki ara öğün olarak düzenlenmelidir.
* İftar öncesi kan şekeri çok düşük olduğundan iftarda kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında yüksek miktarda enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar.
* Yaklaşık 12 saat dinlenmeye çekilen mideye aniden yüklenmek, sindirim sorunlarına ve aniden yaşanan mide gerginliği sonucunda tansiyon yükselmelerine yol açabilir. Orucu hafif yiyeceklerle açmak gerekir.
* İftarı 2 öğüne bölmek önemlidir. İftar öncelikle 1-2 bardak su ile açılmalıdır. İftariyelik olarak ise salam, sosis, sucuk, pastırma ve kavurma gibi işlenmiş etler yerine, az miktarda kuru hurma, tuzsuz zeytin ve peynir tercih edilebilir. Sonrasında mideyi rahatlatmak ve hazmı kolaylaştırarak mide gerginliğini engellemek adına düşük kalorili ev yapımı bir çorba tüketilebilir. Bu küçük öğünden sonra mutlaka 15-20 dakika beklenmeli ve sonrasında ana yemeğe geçilmelidir. Ana yemekte doyumu sağlamak için yağsız kırmızı et, derisiz tavuk, hindi, balık, kuru baklagil, zeytinyağlı sebze yemekleri ve salatayla devam edebilebilir.
* Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
* Ramazan ayında kişinin tatlı ihtiyacı artabilir. Bu gereksinim kalorisi azaltılmış tatlılarla giderilmeli. Yağlı ve ağdalı tatlılar yerine hoşaf, komposto veya sütlü tatlılar tercih edilmelidir.
* İftar sırasında yemekle birlikte çay ve kahve içmek yemeklerden alınan vitaminleri öldüreceğinden bu içecekleri yemekten bir süre sonra içmenizde yarar var.
* Ramazan ayı süresince yapılan başlıca beslenme hatalarından biri de az meyve tüketmektir. Günde en az 2 porsiyon meyveyi çiğ ya da komposto olarak tüketmelisiniz.
* Ramazan'da kilo vermek istiyorsanız günlük almanız gereken kaloriyi iftar ve sahur öğünlerine paylaştırın. Sebze ve meyve gibi düşük kalorili besinlere ağırlık verin. Hareketsiz kalmayın. İftardan sonra mutlaka yürüyüş yapın.
* Mutlaka sahura kalkın. Bu şekilde hem aç kaldığınız süre azalır hem de metabolizmanız daha az yavaşlar.
* Normalde nasıl kahvaltı günün en önemli öğünüyse Ramazan ayında da sahurun en önemli öğün olduğu unutulmamalı ve kesinlikle atlanmamalıdır. Sahurda tercihinizi kahvaltılıklardan yana kullanmak sizin için en sağlıklısı olacaktır. Az tuzlu peynir, haşlanmış yumurta, süt, domates, salatalık, ceviz-fındık, çiğ sebze-meyve ve tam buğday ekmeğinden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı, aşırı yağlı, tuzlu, şekerli ve unlu gıdalardan uzak durulmalıdır.
* Kolesterolünüz yüksekse ve oruç tutuyorsanız kırmızı et ve tereyağı tüketimini sınırlamanız, haftada en az 1-2 kez balık ve kuru baklagil tüketmeniz gerekiyor.
* Oruç tutarken vücut uzun süre susuz kalacağı için, iftar ve sahur arasında bol su içmeye özen gösterin.
* Su içmek bağırsak ve böbreklerin çalışmasını hızlandırır. Ancak yemek esnasında su içmek, sindirim sistemini bozup sindirimi güçleştirebilir.
Oruç ne zaman sakıncalı?
Kontrolsüz diyabet, böbrek hastalığı, yüksek tansiyon gibi kronik hastalığı olanların, sürekli ilaç kullananların, sindirim sistemi rahatsızlığı olanların, büyüme - gelişme çağındaki çocukların, gebe ve emziren kadınların sağlıkları açısından oruç tutmaları sakıncalıdır ve ilgili uzman hekime danışılmadan oruç tutmaları kesinlikle önerilmemektedir." ifadelerinde bulundu.
Bu haber 76 defa okunmuştur.